Kuran’da 19 dışında da sayılar geçmektedir. Fakat bu sayıların hemen hepsi bir ismi nitelemek için kullanılmıştır. Dört ay, yedi gök, bin ay gibi… Fakat 30. ayette “Üzerinde 19 var” diye 19 vurgulandıktan sonra, 31. ayette “Onların sayısını da…” dendikten sonra, 19’un fonksiyonları anlatılmaktadır. Bu fonksiyonlar şöyledir:
1- İnkarcılar için bir fitne (Bir bela, aleyhlerine durum oluşturan bir unsur)
2- Kitap verilenleri (Yahudileri, Hıristiyanları) ikna etme özelliği
3- İnananların kesin bir bilgiyle inanmasını sağlama
4- İnananların ve kitap verilenlerin kuşkularını yok etme
5- Kalplerinde hastalık olanların, inkârcıların anlayamayacağı, bu örneği hafife alacağı bir durum oluşturma. [Ayette kalplerinde hastalık olanların ve inkârcıların “Allah bu örnekle neyi anlatmak istedi?” diye sorduklarını görüyoruz. Kanaatimize göre bu soru , merak eden insanların soruş tarzına dikkat çekmemektedir. Fakat bu soru, sırf karşı çıkmak için inlarcı psikolojisiyle yapılmış, ayeti hafife alan bir yaklaşımın ifadesidir.]
İnkarcının, Kuran için “Bu sadece bir insan sözüdür” dediği 25. ayette anlatıldıktan sonra 31. ayette, 19’un inkârcıya bir fitne olduğu vurgulanıyor. Görülüyor ki 19, Kuran’ın insan sözü olduğu iddiasına karşı bir cevaptır. Bir sayı ve bir cevap… Aynı zamanda bu sayı kuşkuları giderip, kesin bilgiyle inanılmasını sağlıyor. 19 mucizesi keşfedilmeden önce, bunun insanlar için ne kadar inanılmaz olduğunu siz düşünün. 19 mucizesinin anlaşılması için 1400 yılı aşkın bir zaman gerekmiştir ve vakti gelince Müddessir (Gizlenen) Suresi’nin içinde gizlenen mucize açığa çıkmıştır. Bu mucize açığa çıktıktan sonra gerçekten de Kuran’ın insan sözü olduğunu söyleyenlere bu mucizenin cevap verdiği, nasıl inananların ve kitap verilenlerin kesin bilgiyle inanmalarına ve kuşkularının giderilmesine katkıda bulunduğu ve niye 19’un bu fonksiyonlarından Müddessir Suresi’nin 35. ayetinde “Bu gerçekten büyüklerden biridir.” diye bahsedildiği anlaşılmaktadır.