Yeryüzünün bitirdiklerinden, kendi benliklerinden ve daha bilmediklerinden hepsini eşler halinde yaratan çok yücedir.(36: 36)
Ayette geçen “Ezvac” kelimesi “zevc”in çoğuludur ve “çift, eş” anlamlarına gelmektedir. Osmanlıca’da karı-kocanın, zevc-zevce diye tanımlanması da bu kelimeye dayanmaktadır. Görüldüğü gibi bu kelime çift oluşları ifade etmektedir. Ayette eşler halinde yaratılışa 3 örnek verilmektedir:
a) Toprağın çıkardığı çiftler: Toprağın çıkardığı eşler deyince akla ilk gelen bitkilerdeki dişilik ve erkeklik özelliğidir.
b) Kendi benliklerimizden çiftler: Akla ilk gelen insanların dişi-erkek şeklinde yaratılışlarıdır.
c) Bilinmeyen çiftler: Evren’deki eşli yaratılışların birçoğundan Kuran’ın indiği dönemde insanların haberi yoktu. Bu bölümde özellikle bunları işleyeceğiz.
NOBEL ÖDÜLÜ GETİREN KEŞİF
Evren’deki tüm maddelerin yapı taşı atomlardır. Tüm Evren’deki yaratılışın nasıl eşler halinde olduğunu merak eden bir kişi maddenin bu en küçük parçasını inceleyip bu konuda bir yargıya varabilir. Eğer maddenin en küçük parçası eşli yaratılışa dayanıyorsa; Evren’deki her şey bu küçük parçalardan yaratıldığına göre, her şey eşlerden yaratılmış demektir. Atom üzerindeki çalışmalar ilerledikçe var olan parçacıkların sırf protonlardan, nötronlardan, elektronlardan oluşmadığı, atomun sandığımızdan da kompleks, daha hassas, daha mükemmel bir yapısı olduğu anlaşıldı. Atomun en küçük parçaları için bile eşler halinde yaratılış hüküm sürmektedir.
– Protona karşı eşi anti-proton vardır.
– Elektrona karşı eşi pozitron vardır.
– Nötrona karşı eşi anti-nötron vardır.
Maddenin eşler halinde yaratılışı fiziğin en önemli keşiflerindendir. İngiliz bilim adamı Paul Dirac bu konudaki çalışmalarından ötürü 1933 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü almıştır. Allah her şeyi tüm detaylarıyla planlaması, Evren’in yaratılışında protonların, elektronların, nötronların ve bunların eşlerinin sayılarının belirlenmesinde de kendini göstermektedir. Elektronu ve eşi pozitronu örnek olarak ele alalım. Bu ikisi bir araya gelirse enerji açığa çıkar. 10 birim elektrona karşı 15 birim pozitron olursa, 10 birim elektron ile 10 birim pozitron yok olur, 5 birim pozitron kalır. İkisinin sayısı eşit olursa sadece enerji açığa çıkar, geriye hiç elektron ve pozitron kalmaz. Yani gerek protonların, gerek elektronların, gerek nötronların var olabilmesi karşı karşıya geldikleri eşlerinden sayıca fazla olmalarına bağlıdır. Bu arada elektron, proton ve nötronların kendi aralarındaki sayısal dengeleri de çok önemlidir. Örneğin elektronların sayıca protonlardan az olduğu bir durumda Evren’de canlılık oluşamazdı. Şu andaki varlığımız tüm bu hesapların ince bir şekilde yapılmasıyla mümkün olmuştur. Binlerce ayrı oluşumdan biri bile, rastlantılara, rastgeleliklere bırakılsaydı bugün var olamazdık. Yaratıcımızın her şeyden haberdar olması, her şeyi kontrol etmesi, sonsuz kudreti sayesinde var olabiliyoruz.
ZITLIKLARIN BİRLİĞE HİZMETİ
Daha önce de dediğimiz gibi Kuran’ın bilimsel alanla ilgili işaretlerinin dikkat edilecek tek yanı Peygamberimiz dönemindeki insanların bilgileriyle bu açıklamaların yapılamayacak olması değildir. Elbetteki bu da çok önemlidir. Fakat bu ayetlerde geçen bilimsel bilgileri incelediğimizde Allah’ın kudretinin, sanatının, ilminin, planlarının muhteşemliğini görmemiz de çok önemlidir. Örneğin Kuran’ın, Evren’in bir teklikten, bir bitişiklikten yaratıldığını söylemesi (2. bölümde açıkladık: 21-Enbiya Suresi 30. ayet) incelenerek; Kuran’ın insan sözü olamayacağının, Peygamberin dönemindeki herhangi bir kimsenin bu bilgiyi bilemeyeceğinin ortaya konması çok önemlidir. Fakat aynı zamanda bu bilginin; Allah’ın maddeyi, Evren’i yarattığını ispatladığının, Allah’ın Evren’i yaratışını bilinçli bir şekilde, belli gayelerle, büyük bir kuvvetle gerçekleştirdiğini gösterdiğinin bilinmesi de çok önemlidir. Bu yüzden kitabımızı yazarken Kuran’ın ayetlerindeki bilimsel mucizelerin varlığı kadar, bu bilimsel bilgilerin nasıl Allah’ın varlığını, kudretini, sanatının ihtişamını gösterdiğini, birbirinden ayırmadan, içiçe bir şekilde açıklamaya çalışıyoruz. Kısacası bizim için Kuran mucizelerinin varlığı kadar, bu mucizeleri gerçekleştiren ayetlerin tüm boyutlarda düşündürdükleri de çok önemlidir.
Eşler halinde yaratılışa dikkat çeken ayetlerde de aynı noktaya dikkat etmeliyiz. Kuran’ın indiği dönemde Evren’in eşler halinde yaratılışının, oynadığı kritik rolün bilinmesi imkansızdır. Bu nokta çok önemlidir. Fakat bu nokta kadar Evren’deki çiftli yaratılışları incelediğimizde proton- anti-protonlardan, nötron- anti-nötronların dengesine kadar görülen harikalar da çok önemlidir. Çünkü Kuran ayetleri sadece bir mucize olsun diye değil, aynı zamanda tüm bu çiftli yaratılışlar üzerinde düşünelim, Allah’ın yaratışındaki harikalıkları anlayalım diye de Evren’deki eşli yaratılışlara dikkatimizi çekmektedir.
Evren’deki eşli yaratılışların önemi proton ve nötronların içindeki kuarkların keşfiyle de devam etmiştir. Eşli yaratılış anti-parçacıklar dışında da kendini gösterir; atom altı seviyedeki en küçük parçacıkların her birinin bir eşi vardır. Laboratuvar çalışmalarından quarkların da, leptonların da (en temel atom altı parçacıklar) ikişer ikişer yani eşli bir şekilde ortaya çıktıkları anlaşıldı. “Up” ve “Down”, “Charm” ve “Strange” kuarklarından sonra “Bottom” adı verilen kuark bulununca, çiftli yaratılışın bilinci bilim adamlarına o kadar yerleşmişti ki “Top” kuarka adı daha bu kuark bulunmadan verildi. 1994 yılının Mayıs ayındaki Time dergisinin kapağı “Top” kuarkının keşfini haber veriyordu. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Fermi Laboratuvarları’nda yapılan çalışmalarla “Bottom” kuarkının eşi olan “Top” kuarkı keşfedilmişti.
Evren’deki tüm eşli yaratılışlar Evren’in birlik bütünlük içindeki düzenine hizmet etmektedir. Ne “Up” ve “Down” kuarklarının, ne protonun ve anti-protonun, ne de Evren’deki artı ve eksi yüklerin bir bilinçleri vardır. Tüm bu düzenli, oluşumlar, bilinçsiz maddenin en mikro düzeyinde yaratılmaktadır. Bu yaratılışlar sayesinde galaksiler, yıldızlar, gezegenler, bitkiler, hayvanlar, insanlar var olabilmektedir. Üstün bir kudret yaratmasaydı birbirine zıt-eş güçlerin, zıt-eş parçacıkların var olması da mümkün olmazdı. Bu birbirlerine zıt-eş güçlerin kaos yerine düzenli, renkli, olağanüstü bir Evren yaratması da mümkün olmazdı. İlk yaratılışı yapan, sondaki hedefleri belirleyen kim ise, ilk yaratılış anında eş güçleri ortaya çıkartan, son hedeflere varıncaya kadar bu eşleri bir “birlik” içinde çalıştıran kimse de O’dur. İbret almaya, aklını çalıştırmaya niyeti olanlar için Allah’ın Evren’de koyduğu deliller ortadadır.
Düşünüp ibret almanız için her şeyi eşler halinde yarattık. (51: 49)